Kimi zaman hayallerimle yaşadığım doğrudur. Nasıl mutlu olduğumuz bize kalmışsa, ben de bu şekilde mutlu olmayı tercih ediyorum. İstediğim biraz huzur, biraz mutluluk keza.
Sabah kalkınca ilk aklıma düşen sen ol,
Miskinliğim kalmasın seni göreceğim diye,
Hatta uyku tutmasın sabah gün doğmadan uyanayım bir de dua edeyim bize,
Ya kavuşalım diye ya da mutluluğumuz daim olsun diye,
Bu huzur içimi kaplasın.
Yüzüm yıkarken aptal bir gülümseme yerleşsin yüzüme,
Aynaya bakınca yüzümü silerken seni göreyim gözlerimde
O ışıltı kıpır kıpır etsin kalbimi.
Senin için giyineyim, sana süsleneyim.
Senin sevdiğin renkleri giyeyim, sevdiğin kokuyu süreyim.
Ellerimle sana güzel kahvaltılar hazırlayayım
Portakal suyu ne istersen, bilmem yumurtayı kim bilir nasıl seversin
Ya da ekmeğini kızarmış mı istersin?
Bilir misin senden konuşulunca yanaklarım kızarır
Kızarmış ekmek kokusu duymuşum gibi mutlu olurum
Aidiyet huzuru kaplar içimi.
Sonra öperek uyandırayım seni, kocaman bir gülümseme ile gör beni gözünü açar açmaz.
Kravatını ben bağlayayım hep. Paltonu ben giydireyim.
İşine giderken mutlu göndereyim seni.
Gününe ben olduğum için neşeli başla hep.
Belki ilerde iki de çocuk cıvıltısı eklenir buna ne dersin?
Akşama kadar vaktin geçmesini iple çekelim hep.
Ben onca yoğunluğun arasında senin sevdiğin yemekleri yapmak için telaş yapayım tatlı tatlı
Kimi zaman ne sürpriz yapsam diye benim kızlarla seni çekiştireyim
Bazen de huysuzluklarını anlatayım onlara, beni ne kadar sevdiğini hatırlatsınlar diye sırf
Sen gün içinde ansızın abuk gubuk zamanlarda beni hatırlasan sonra,
Bir mesaj bıraksan mesela sabah evin olmadık bir yerine, akşam pat diye bulsam onu ve... :)
Seni şaşırtıp mutlu etmeye çalışmak için yorsam kendimi
Kocaman bir kavanoza sevdiğin şeyleri tek tek kağıtlara yazıp atsam
Ve sen her hafta içinden bir tane seçip yapmamı istesen...
El ele, göz göze, aynı yola bakarak yaşlansak
arada atışsak kimi zaman ama birbirimizi ezmeden, kırmadan uzlaşsak da
Ben bazen fazla alıngan olsam da sen şımarıklığımı anlayıp küçük bir kız çocuğunun elinden tutar gibi tutup çeksen beni
Yaramazlık yapma bakayım deyip sıkıca sarılsan.
Uzun uzun yürüsek sabahları deniz kenarında, kimsecikler yokken huzurla...
Bir simit, bir çay bazen.
Hiçbir şey konuşmasak, öylece izlesek etrafı.
Sonra anneleri mutlu etsek çat kapı gitsek, elimizde en sevdikleri çiçekler
Babalarla oturup iki el tavla atsak, bilerek yenilsek :)
Kahkaha sesleri eksik olmasa hayatımızdan.
Sen ne istersen o diyebilsek.
Konuşmadan anlasak birbirimizi,
Ve bilsek bu bağ öyle kuvvetli ki
Aklımızdan hiç düşmesek yıllar geçse de
Birlikte büyüsek, birlikte evrilsek, birlikte deneyimlesek.
O kadar çok sevmeme imkan tanısan.
Seni bana, beni sana katsak...
Olur mu, olmaz mı?
Olur mu? Olm..
Olur mu?
Olur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder