17 Ağustos 2013 Cumartesi

Medcezir

Hepimiz hikayemize inanmak isteriz. Geçmiş hikayeleri sonlandırıp, yeni hikayemize tertemiz başlamak isteriz. Masum ve iyi niyetli. 

Peki ya biz fark etmeden, bu hikayede başkaları yer alıyor mudur? Belki de geride bırakılıp, zihinden atılamayanlar? Ya da olmayacak bir duanın peşinden amin demeye çalışmaktan bıkmayanlar? 

Tek bir resim bazen, bazen de tek bir cümle akla bir kez bu kurdu düşürdü mü, gerisin geri hikaye başa sarmaya başladığı an bir durmak lazım. Durup derin bir nefes almak, ne hissettiğini ne düşündüğünü anlamak için kendine zaman tanımak lazım. Sindire sindire yaşamak lazım her sayfayı. Acele etmeden, doğru ve sağlam adımlarla ilerlemek lazım kurguyu yaşarken. Henüz ileride ne olacağını bilmeden bizim için yazılmış kurguyu deneyimlerken. Seçimlerimizle yön verdiğimiz bu kurgu belki bizi vezir belki de rezil eder kim bilir. 

Esas olan, yaşanması gereken bir şeylerin var olduğu ve bilindiği. Acı verse de, mutlu etse de bunu anlamanın tek yolu. 

Hikaye sahipsiz değilse, su akar yolunu bulur; taşı da gediğine oturtur elbet.

Her şeyin güzel olmaya devam etmesi dileğiyle.