25 Temmuz 2016 Pazartesi
Kabus
Gecenin bir yarısı uyanırsın, kan ter içinde belki ağlayarak. Kabus görmüşsündür. Tekrar uyumaya çalışırsın ama kabuslarını tekrar görür bir de devamını görürsün film gibi. Sonra yine uyanır ve uyumaya çalışırsın beyhude bir çabayla, güç bela da uyursun. Ama yine aynı yine aynısı olur ve korkarsın uyumaktan, neden sonra sabaha karşı olmuştur artık gücün kalmamıştır ve göz kapakların ağırlaşmaya başlar. Yine korkarsın ama teslim olursun çünkü bu işkence bitsin istersin. Göreceksem de bitsin nasıl olsa uyanacağım dersin. İşte öyle bir şey. Ama o an bir sarılır sana, hissedersin ve o kokuyla huzurla uyursun. İşte öyle de bir şey. Anlatamadım. Anlatmak istemedim. Ama yazıp rahatlamak istiyorum, ama rahatlayamıyorum çünkü yazamıyorum. Yazıyorum ama aslında açık açık anlatamıyorum. Anlatamıyorum çünkü ardından gelecek konuların bahsi olmak istemiyorum. En iyisi hiç tanımadığım bir yabancıyla uzun uzun konuşmak. Ya da tanıdığın ama uzaktan hani, senin bilmediğin içini ve seninkini de bilmeyen. Kimbilir. Belki rüyalar gerçek olur o zaman.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder