Sadece birkaç yıl içinde asla aklınıza gelmeyecek ya da daha doğrusu, hangi sebeple ve cüretle böyle düşünüyorsak, başınıza gelmez diye düşündüğümüz nice olayı yaşayabiliyormuşuz...
Bunların üstüne akılda kalan tek bir soru oluyor: Neye işaret? Evren bana ne mesaj veriyor? Ne isyan, ne sitem; onca olan biten sonrasında sadece yeni bir umut ışığı, ayakta kalmaya devam etme ve hayata tutunma için yeni bir gerekçe arayışı için bu sorunun cevabını bulmak için tırmalıyorum yaşadıklarımı olayları unutmak istercesine olanları çoktan arşive atmış beynimde. Ama bazen hata kodu verdiğini görünce diyorum kendi kendime evet ilk aşama başarılı: kendini kandırma evresi. Kandırma dediysem olan bitenden sonra ah vah etmemek ya da kendimi üzmemek için değil, sadece bu yaza dair yani içinde bulunduğum zaman diliminde medeni halimden,yaşadığım yer ve yaptığım işime kadar değişeceğini planladığım hayatı yaşamaya dair kendimi hazırlamış olma durumuna bir panzehir etkisi hissedebilmek.
Tek başına, dostlarla yeni bir evde tekrar büyüdüğün şehirde ne kadar süreceğini bilmeden tatil yaparak :) Ne açıdan hangi ruh haliyle baktığıma göre avantajları ya da dezavantajları tartışılır.. Hah!
Mesela yürüyorum parkta, hep sevdiğim ve yıllarca hasretle beklediğim o çarşaf gibi deniz kenarında. Güneş yeni doğmakta henüz ortalık kızıl... Sonra bir kendime, bir şehre, bir de zamana bakıyorum ve dönüp soruyorum denize: "Bu değildi hayal ettiğim? Şu an burada yalnız yürümek...!" Soru mu dedim sanki biraz hayal kırıklığı mı demeliydim? Ama merak da var içinde. Bir de plan yapmamak gerektiğini öğrenmiş oluyorum.
Sonuç : Her ne kadar bir kontrol kumkuması olsam da, unuttuğum bir şey var ki çoğu zaman; evrende yalnız değiliz düzeneğin çarkını döndüren. Tahmin bile edemeyeceğim kadar etken uzantıları varmış hayatıma yön veren. Merhaba hey ama hiç memnun olmadım tanıştığımıza! Kişisel değil, yönlerle aram iyi değildir de...
Çok geçmeden yani tam olarak ayrılık sonrası farkına vardığım şey ise, durup dışarıdan bakıyorum kendime ve beni 3. kişi gibi görmek garip oluyor biraz. Önce bir kabuk kendini belli ediyor yargılar savuruyor sonra çok geçmeden içimden daha mantıklı bir şey çıkıveriyor nedense bunun son olmadığını görüyorum bir kadercilik ve Allah'a sığınma durumundan sonra nihayetinde tanıdık bir simam geliyor ve yeni umutlara kaldırıyorum kadehimi (kadeh burada içkiyi değil gücü anlatıyor der içinden geçenleri anlatan kişi) bu mübarek ramazan ayında - içim rahat olduğundan- dilediklerimin kabul olacağını hissedip böbürlenerek :)
Peki o tanıdık sima beni mutlu ediyorsa nerede değişim diyorum bir anda gafil avlandığımı düşünerek. Zira cevabı hazırımdaymış hemen yazıveriyorum çünkü: bu sefer umutlarımı planlamadım, adını koymadım, aceleci davranmadan özenle işliyorum hayatımı ve olacakları merakla seyrediyorum sadece, kendimi senaryosunu yazmaya çalışmaya yormadan...
Bazen hayat, sadece kaldığın yerden devam etmek. Daha emin, sağlam ve ne istediğini bilerek. Aynı umutla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder